Susam

Anavatanı tam olarak bilinmeyen susamın farklı kaynaklara göre Afrika’dan Uzakdoğu’dan ve Ön Asya’dan geldiği söylenmektedir.

Babillerin tanrılarından Marduk’a bal, kaymak, un, susam tohumu ve hurmadan yapılan çok değerli bir yiyecek sunarlardı.

Isaac Henry Burkill’e göre MÖ 2350 yıllarında Babil’in güneyinde susamın tarımı yapılmaya başlandı.

Susam yazılı kil tabletlerde segismi (sam samni) adıyla yer almaktadır.

Binbir Gece Masalları’nda 40 haramilerin hazinelerinin kapısının açılması için “ Açıl susam açıl “ sözünün kullanılması Sami toplumlarda susama verilen değeri anlatmaktadır.

Theophratus ( MÖ 370 – 285 ), Yunanlıların susamı Büyük İskender’in Asya’ya yaptığı seferler sayesinde tanıdığını yazmaktadır.

Susam’ın tarımı genellikle tropik bölgelerde yapılır. Türkiye’de de tarımı yapılmaktadır. 

100 gram susam yağında 3mg E vitamini vardır.

Susam yağı, soğuk preslenmemiş ve rafine edilmemiş olmalıdır. Bu yüzden yağ fabrikalarında yağ çıkarılmadan önce tohumlar elekten geçirilir veya vantilatörle temizlenir.